Kurban Bayramı'nın yaklaşması ile kurban kesiminde yaşanabilecek kesici ve delici yaralanmaların ciddi sonuçlar oluşturacağının altını çizen Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Doktoru Doç. Dr. Hüseyin Uzunosmanoğlu, “Kurban Bayramı'nda acil servislere her yıl binlerce kişi kesici yaralanma nedeniyle başvurmakta” dedi.
SBÜ Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Doktorlarından Doç. Dr. Hüseyin Uzunosmanoğlu, Kurban Bayramı öncesi kurban kesimi sırasında oluşabilecek kesinin büyük ya da küçük olmaksızın acil servise başvurulmasının altını çizdi. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Uzunosmanoğlu, kurban kesiminin profesyonel kasaplara bırakılması gerektiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Her yıl yaklaşık binlerce kişi acil servislere kesici ve delici yaralanmalar sebebiyle başvurmakta. Özellikle Kurban Bayramı'nda bu oran oldukça yüksek oranlara çıkmakta. Maalesef ülkemizde de yıllardan beri süregelen geleneksel hayvan kesme yöntemlerine bağlı olarak bu oranların yüksek seyrettiğini görmekteyiz. Genellikle babadan öğrenilen yöntemler, özellikle koruyucu ekipman kullanılmaması, işin ehli olan kişilere bu işin verilmemesi, profesyonel kasaplar tarafından bu işin yapılmaması sebebiyle her yıl olduğu gibi bu yılda yüksek oranda kesi beklenmekte. Bizim insanlardan istediğimiz koruyucu ekipman kullanmaları, işin ehli olan insanlara bu işi vermeleridir, profesyonel kasaplarla anlaşmalarıdır. Kurban Bayramı'nda acil servislere her yıl binlerce kişi kesici yaralanma nedeniyle başvurmakta. Özellikle herhangi bir kesi olduğunda kesinin büyük ya da küçük oluşuna bakılmaksızın acil servise başvurmak önemlidir.”
“Dikkatli olunmazsa uzuv kaybı olur”
Kesici ve delici aletle yaralanmaların uzuv kaybına kadar sonuçlar yaratabileceğini hatırlatan Uzunosmanoğlu, “Acil servise her türlü kesi gelmekte ve insanlardan ricamız her türlü kesi olduğunda acil servislere başvurmaları. Çünkü kesinin büyüklüğüne küçüklüğüne bakılmaksızın enfeksiyon olup olamayacağı, dikilip dikilemeyeceği, kapatılıp kapatılmayacağı, kesin Tetanos aşısının yapılıp yapılmayacağı gibi bir sürü neden var. Bu nedenlerin tedavi edilebilmesi için mutlaka yaranın görülmesi lazım. Bizim halkımızda özellikle geleneksel olarak yara kapatma yöntemleri var, kimi diş macunu sürmekte, kimi tütün basmakta. Tabii ki bunlar genellikle yanlış yöntemler. Kesilen kolun yukarısından bir yerden turnike benzeri bir iple bağlayıp gelmekte. Bunlar oldukça riskli yöntemler. Hem tedaviyi sağlamadığı gibi hem de tedavinin daha sonra uzamasına, enfeksiyon kapmasına ya da işte hasarın artması gibi nedenlere yol açmakta. Kurban bayramlarında en sık kesilen yer elimizdir. Bizim korktuğumuz elimiz çok fazla kanlanan, içinde tendonları olan bir yapıdır. Bu nedenle bu kesilerde ilk korktuğumuz şey kanamadır. İstediğimiz beklentimiz büyük ve kalın temiz bir bezle kanayan yere sağlam bir baskı uygulanmasıdır. Bu baskı kesilmeksizin devam ettirilerek acil servise kadar gelinmesi oldukça önemlidir. Acil serviste de bu yaranın dikilip dikilmeyeceği, tendon hasarı olup olmayacağı, tetanosunun yapılıp yapılmayacağı gibi nedenler değerlendirilip tedavisi edilecektir. Bir diğer dikkat çekmek istediğimiz husus ise uzuv kaybı. Çeşitli nedenlerden dolayı kurban bayramlarında uzuv kayıpları olabilmekte. Parmağımızın bir kısmı, elimiz kesilmekte hatta kopabilme gibi durumlar oluşmakta. Genelde halk arasında yanlış bilinen şey kopan uzvun, parçanın bir ıslak bir suyun veya kavanozun içine koyulup getirilmesi gibi yanlış yöntemler var. Biz böyle bir şey istemiyoruz. Bizim istediğimiz şey kopan uzvun, parçanın bir naylon poşete konması, soğuk su aküsüyle birlikte ya da derin dondurucudan çıkartılan herhangi bir şeyle soğuk uygulaması yaparak acil servise o parçanın getirilmesi yeterli olacaktır” ifadelerine yer verdi.