Palyatif bakım nedir?
Palyatif
bakım görece yeni bir kavram olması ve bu konuda henüz pek az Türkçe
yayın bulunması nedeniyle konuyla ilgilenen pek çok kişi bugün bu konuda
yeteri kadar bilgi sahibi olamamaktadır. Birçok kişi için ise bu ilk
defa karşılaştıkları bir konudur. Bu nedenle, Türkiye’de Palyatif
bakımın tarihçesine geçmeden önce, bu bölümde palyatif bakımın temel
ilkeleri konusunda daha sonrası için kaynak oluşturabilecek bilgiler
kısaca sunulacaktır.
Palyatif bakım nedir? Bu kelimeler ne anlama geliyor?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu kavramı ilk olarak 1989 yılında tanımlamıştır. 2002’de yapılan tanım ise şu şekildedir:
“Palyatif
bakım, yaşamı tehdit eden hastalıklardan kaynaklanan problemler ile
karşılaşan hastaların ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini, başta ağrı
olmak üzere tüm fiziksel, psikososyal ve ruhsal problemlerin erken
tespit edilerek ve etkili değerlendirmeler yapılarak önlenmesi veya
giderilmesi yolları ile arttıran bir yaklaşımdır.”
Bu tanım, hayatı tehdit eden hastalık teşhisi almış hastaların bakımını
kapsıyor. Özel olarak kanser hastalarının bakımı için ASCO tarafından
yapılan tanım ise şöyledir:
“Kanser
Palyatif bakımı, hastalar ve aileleri için acı ve sıkıntı verici olup
onların hayat kalitesini etkileyen çeşitli hususlara yönelik
iyileştirmelerin (terapilerin) kanser bakımına entegre edilmesidir.”
“Palyatif” ne demek?
Palyatif
bakım, hastadan bilgi alıp fiziksel bir muayene yaptıktan sonra
rahatsızlık veren belirtilerin nerden kaynaklandığını araştırmadan ya da
bu belirtilere sebep olan şeyi tedavi etmeden, sadece belirtilerin
azaltılmasını ya da yok edilmesini ifade eder. Mesela, bir palyatif
bakım ekibi nefes darlığı ve nefes alırken acı duyma gibi belirtileri,
ister akciğer kanserinden kaynaklanıyor olsun, ister zatürre, anjin ya
da başka bir hastalıktan, aynı şekilde ele alıp rahatsızlığı gidermeye
çalışır. Hastaya ne rahatsızlık duyduğunu sorup fiziksel muayenesini
yapmak hemen her durumda belirtilerin giderilmesine yetecek kadar bilgi
sağlar, ayrıca akciğer filmi çekilmesine ya da başka testler yapılmasına
gerek duyulmaz. Çünkü, hasta bu hastalığı için tedavi görmekteyse,
palyatif bakımından beklenen tek şey sıkıntı veren belirtilerin ortadan
kaldırılmasıdır; eğer söz konusu hasta için bu belirtilere sebep olan
hastalığın tedavisinin artık mümkün olmadığı biliniyorsa, palyatif bakım
ekibinden beklenen tek şey yine aynı şekilde belirtilerin ortadan
kaldırılmasıdır. Eğer bir testin sonuçları tedavi biçimini
etkilemeyecekse, o test yapılmamalıdır; bu tıpta çok iyi bilinen bir
ilkedir.