Sırt ağrısı şikayetiyle geldi. Böbreğinde 2,5 kilogram kitle tespit edildi
12 Mart 2020

Başkentte, sırt ağrısı şikayetiyle doktora giden erkek hastanın böbreğinde tespit edilen 2,5 kilogram ve 30 santimetre büyüklüğündeki kitle, zorlu bir ameliyatla alındı.

Özel sektör çalışanı 47 yaşındaki Faruk Aydoğan, sırt ağrısı, nefes darlığı ve aşırı terleme şikayetleriyle hastaneye başvurdu. Yapılan ileri tetkiklerde böbreğinde 2,5 kilogram ve 30 santimetre büyüklüğünde kitle olduğu tespit edilen Aydoğan için "acil ameliyat" kararı verildi.

Ameliyat sonrasında sağlığına kavuşan Aydoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ağrılarının artması nedeniyle sürekli acil servise başvurduğunu ifade ederek, "Ağrılarım artık dayanılmaz bir noktaya ulaştı. Ameliyat sonrasında bu sıkıntılarımdan tamamen kurtulmuş oldum. Yaşadığım ağrıları hatırlayınca, vücudumdan böyle büyük bir kitle çıkması beni çok şaşırtmadı." ifadelerini kullandı.

"Bir doğum gibiydi"

Ameliyata ilişkin bilgi veren Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Faruk Bozkurt, böbrekte bu büyüklükteki kitlelerle çok sık karşılaşmadıklarını söyledi.

Bozkurt, böbrekteki kitlenin büyümesiyle hastada sırt ve bel ağrıları, gece terlemeleri gibi şikayetler oluşabildiğini, erken aşamada ise idrarda kan görülebildiğini söyledi.


Kapalı olarak bilinen laparoskopik yöntemi devasa büyüklükteki böbrekte kitleyi çıkarmak için tercih etmediklerini ifade eden Doç. Dr. Bozkurt, "Açık cerrahi ile çıkarabileceğimiz bir kitleydi. Bağırsakları, karaciğeri ve akciğeri sıkıştırmış bir kitleydi. Büyük damarlara, toplardamara çok yakın bir kitleydi. Teknik olarak zor bir ameliyattı. Ekibimizle birlikte başarıyla tamamladık." bilgisini verdi.

Ömer Faruk Bozkurt, zorlu bir operasyon süreci yaşandığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Devasa büyüklükteki kitleyi hastanın vücudundan çıkarmak için çok zorlandık. Kitleyi çıkarmak için hastanın vücuduna açtığımız kesiyi de büyütmek zorunda kaldık. Bir doğum gibiydi. Bir çocuğun anne karnından çıkması gibi kitleyi de bulunduğu yerden çıkarmak zorunda kaldık. Böyle büyük kitlelere çok az rastlıyoruz. Hasta bundan sonra da sıkı takibimizde olacak."

"Hareketsiz hayat böbrek taşı için risk oluşturuyor"

Böbrek sağlığını korumak için sıvı tüketiminin önemine değinen Bozkurt, şunları kaydetti:

"Günde 8-12 bardak su içilmeli. Genetik bir durum varsa vücutta taş oluşabiliyor. Türkiye'de günlük sıvı tüketimi oranı çok düşük. İçtiğimiz çayın ya da aldığımız başka içeceklerin bunun yerini tutmadığını söyleyebiliriz. Sıvı alımını artırmak gerekiyor. Özellikle yaz aylarında da hissetmediğimiz kayıplar var. Sadece idrarla değil terlemeyle de su kaybediyoruz. Sıvı alımımızı özellikle sıcak havalarda artırmamız gerekiyor. Akdeniz tipi beslenmeyi öneriyoruz. Bunun yanı sıra hareketsiz hayat, böbrek taşı oluşumu için de risk oluşturuyor. Özellikle yatalak hastalarda böbrekte ya da mesanede taş oluşuyor."